Su elde edildiği çevre ve kaynak koşullara bağlı olarak kimyasal ve toksik maddeler barındırabilir. Bu maddeler sağlığa zarar         verecek kadar olsa bile çoğunlukla tat , koku ve renk açısından değişime neden olmaz. Zararları vücuda girdikten hemen sonra     ya da yıllar içinde ortaya çıkabilir. Sularda bulunan bu kimyasal maddelerin bir kısmı belirli  değerlere kadar bulunur. Hatta            suda  çok az miktarda bulunan kalsiyum ve magnezyum gibi kimyasal maddeler sağlığa faydalıdır. Fakat bazı maddelerin değeri     çok düşüktür, bazılarının da olmaması istenir. 

      Suyun değerini belirlemenin tek yolu suyu analiz etmektir. Evlerimizde musluk suyunu analiz etmek gibi imkanlara sahip  değiliz. Bundan kaynaklı suyumuzda bulunan bazı maddelerin  sağlığımız açısından zararlı olduğunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor.

      Çeşme suyumuzda hangi toksik ve kimyasal maddelerin fazla miktarda bulunduğunu ve bunların ne gibi olumsuz sonuçlara yol açtığına bakalım :

•  Cıva, kas kontrolü kaybına, böbrek hastalıklarına ve beyin hasarına neden olabilir.
•  Fazla miktarda alüminyum, beraberinde dejeneratif beyin hasarını getirebilir.
• Tarım alanlarında ki toprakların emdiği böcek ve bitki ilaçları da, mutasyon, doğum kusurları,    oksijen açlığı, kalp ve damar hastalıkları gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir.
• Nitrat ve radyoaktif maddeler kanserlere sebep olan maddelerdir.
• Kurşun, üreme ve merkezi sinir sisteminde ve böbreklerde hasarlara, yüksek tansiyona ve anemiye davetiye çıkarabilir.
•   Arsenik, sindirim borusunda ve ciğerlerde hasara yol açabilir.